Elifîn Yeri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

AMMÂR B. YÂSİR

Aşağa gitmek

AMMÂR B. YÂSİR Empty AMMÂR B. YÂSİR

Mesaj tarafından sümeyye Çarş. Mayıs 07, 2008 11:01 pm

Müşriklerin büyük işkencelerine duçar olan ilk sahabilerden biri. Adı Ammâr, künyesi Ebû Yakazan, babası Yâsir, annesi Sümeyye idi. Kaynaklarda nesebi şöyle kaydedilir: Ammâr b. Yâsir b. Âmir b. Mâlik b. Kinâne b. Kays b. Hasin b. el-Vedim b. Sa'lebe b. Avf b. Hârise b. Âmir el-Ekber b. Yamğ b. Anes b. Mâlik el-Anesi elKahtânî. (İbnü'l-Esîr, Üsdü'l-Gâbe,IV, I, 44).
Ammâr'ın babası, aslen Kahtanlı'ydı. Öz yurdu Yemen'di. Yâsir, Yemen'den çıkarak Mekke'ye geldi. Yanında oğulları Hâris ve Mâlik de vardı. Burada Mahzumoğullarının müttefiki oldu, Ebu Huzeyfe b. el-Muğîre el-Mahzûmî'nin cariyelerinden Sümeyye ile evlendi. İşte Ammâr, bu evlilikten doğmuştur. Ebû Huzeyfe, Ammâr'ı çok severdi. İkisi adeta büyükbaba ve torun gibiydiler (İbn Sa'd, Tabakâtü'l-Kübrâ,III, 247).
Ebû Huzeyfe'nin ölümünden sonra Mekke'de İslâmî davet gittikçe ilerledi. Resulullah (s.a.s.) Erkam b. Ebi'l-Erkam'ın evinde bulunduğu sırada Süheyb-i Rûmî Hz. Peygamber'e giderek müslüman oldu. Suheyb, yakın arkadaşı Ammar'ı da Allah Resulü'ne götürüp onun da müslüman olmasını sağladı. Ammâr, Resulullah'ın huzurundan çıktıktan sonra evine gelip, anne ve babasına da İslâm'ı anlattı. O gün onlar da İslâm'a girdiler.
Buhârî'nin rivayetine göre Ammâr der ki: "Resulullah (s.a.s.)'ı gördüğüm zaman etrafında beş köle, iki kadın ve Ebû Bekir (r.a.) vardı. Aslında Ammâr'ın İslâm'a girdiği günlerde müslümanlar daha fazlaydı. Fakat, bunlar, müslümanlıklarını açığa vurmadıkları için Ammâr'ın onları sayamaması tabiidir. Bu sırada müslümanlar Kureyş'in zulmünden çekindikleri için dinlerini açıkça ortaya koyamıyorlardı (İbnü'l-Esîr, Üsdü'l-Ğâbe, IV, 44).
Ammâr, Mekke'de yabancı bir adamdı. Annesi cariye ve babası da Kureyşli değildi. Bunun içindir ki, onun bu şehirde malı ve mülkü olmadığı gibi, iktidar ve nüfuzu da yoktu. Annesi, Mahzumoğullarının cariyelerindendi. Müslüman olunca efendileri çileden çıkmış ve ona türlü türlü işkence ve cefalar çektirmişlerdi. Fakat iman şuuru, ilk müslümanların kalbinde o kadar derin bir şekilde yerleşmişti ki, bunlar imanları yüzünden uğradıkları her mihnet ve meşakkati nimet sayıyorlardı.
İman, onların iliklerine işlemişti ve bu yüzden İslâm uğrunda hiç bir şeyden korkmuyorlardı. İşte İslâm tarihinde ilk şehid Ammâr'ın annesi Sümeyye oldu. Sümeyye ve eşi Yâsir Mekke yöneticileri olan müşrikler tarafından aynı günde şehit edilmişlerdi.
Ammâr bir gün Hz. Peygamber'e kendisinin ve ailesinin uğradığı eza ve cefadan bahsetti. Resulullah (s.a.s.)'da ona: "Sabrediniz, sabrediniz, siz Ammâr'lar, Allah'ın lütfuna mazhar olacaksınız." buyurdu. Başka bir gün de Resulullah, Ammâr ailesini Cennet'le müjdelemişti.
Bir gün müşrikler Ammâr'ı gaddarca işkencelere uğrattılar, yapmadıkları eza tatbik etmedikleri işkence kalmadı. Hz. Ammâr, bu korkunç ve dayanılmaz işkenceden kurtulmak için, onları hoşnut edici birkaç söz söylemek zorunda kaldı. Kâfirler, mustas'af ve himayesiz bir adama yaptıkları eza ve cefalarla söylettikleri sözlerden memnun olarak onu serbest bıraktılar. Hz. Ammâr, müşriklerin elinden kurtulur kurtulmaz, koşa koşa Resulullah'ın huzuruna vardı ve olanları anlattı. Kendisini kızgın kumlara yatırdıklarını ve kuyuya sarkıttıklarını, eğer Lât ve Uzza lehinde ve Resulullah aleyhinde konuşursa bırakacaklarını, aksi takdirde öldüreceklerini; durumun ciddiyetini görünce de sırf kendini kurtarmak için diliyle bazı şeyler söylemek zorunda kaldığını anlattı. Bunları anlatırken bir taraftan da gözlerinden yaşlar boşanıyordu. Bu manzara karşısında Resul-u Ekrem (s.a.s.) şöyle buyurdu!
-Ammâr! kalbine sor, kalbini nasıl hissediyorsun ?
-Ya Resulallah, kalbim, imanın verdiği zevkli duygularla dopdolu!
-Ammâr! tekrar böyle muamelede bulunurlarsa, sen de onların dediklerini yap (Nesâi, İmân, 17)
Resulullah'ın bu ruhsatı vermesinin ardından şuayet-i kerime nazil oldu.
"İnandıktan sonra Allah'ı inkâr eden, kalbi imanla yatışmış olduğu hâlde inkâra zorlanan değil, fakat küfre göğsünü açan, küfürle sevinç duyan kimselere Allah'dan bir gazap iner. İşte onlar için büyük bir azap vardır." (en-Nahl, 16/106).
Böylece müminlere tehlike karşısında kurtuluş için diliyle inkâr eder gibi davranma ruhsatı verilmiştir (İbn Sa'd, Tabakât, III, 248).
Ammâr'ın annesi ve babası İslâm davasının ilk şehitleridir. Bu itibarla Ammâr âilesinin İslâm tarihindeki mevkii çok büyüktür. Hz. Ammâr, anne ve babasının İslâm davası uğrunda şehit olduklarını görmekle imanı daha da artmış, müşriklerin bütün eza ve cefalarına göğüs germişti. Bütün ashab onun bu fedakârlığını, herkes için bir ibret numûnesi olan hâllerini yâd ederlerdi. Sâid b. Cübeyr ile Abdullah b. Abbâs (r.a.) Ammâr'ın ancak en dayanılmaz işkencelere uğradığı anlarda müşriklerin elinden kurtulmak için birkaç söz söylediğini beyan ve ifadede birleşirler. Hz. Ammâr, uğradığı bütün bu müşkülleri, giriftâr olduğu bütün işkenceleri derin bir sabırla karşılamış kalbinde yerleşen tevhîd inancı, bir lahza bile sarsılmamış; çölün kızgın kumları, kızgın kayaları sırtını ve göğsünü yaktığı veyahut sular içine daldırılarak boğulmak istendiği zamanlarda bile kalbi hep kelime-i tevhid ile çarpmıştı.
Ammâr b. Yâsir'in Habeşistan hicretine katılıp katılmadığı konusunda ihtilaf vardır. Bazılarına göre, iki Habeş hicretinde de bulunmuştur. Hz. Ammâr Medine'ye ilk hicret edenlerden idi. Hz. Ammâr, Medine'de Hz. Münzir b. Abdülmübeşşirin misafiri oldu. Resulullah (s.a.s.) Medine'ye gelince, onu, Hz. Huzeyfe b. Yemân el-Ensârî ile kardeş yaptı. Ammâr, bu din kardeşinin verdiği arazî parçasında çalıştı. (İbn Sa'd, Tabakât, III, 249).
Resulullah'ın Medine'ye gelmesi üzerine ilk yapılan iş, mescid inşasıydı. Resulullah bizzat ashabıyla beraber bu inşaattà çalıştılar. Ammâr da bütün gücünü sarfederek herkes bir taş getiriyorsa o iki taş getirip, sürekli şu sözleri terennüm etmişti: "Biz müslümanlar, mescidler inşa ederiz!.. "
sümeyye
sümeyye
Moderatör
Moderatör

Kadın
Mesaj Sayısı : 94
Ruh Halim : AMMÂR B. YÂSİR Kaygil10
Kayıt tarihi : 18/04/08

Karekter Aralığı
Karekter Adı:

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz