Elifîn Yeri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER

3 posters

Aşağa gitmek

NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER Empty NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER

Mesaj tarafından menzioglu Paz Haz. 15, 2008 7:30 pm


KARACAAHMET
Deryada sonsuzluğu fikretmeye ne zahmet !
Al sana derya gibi sonsuz Karacaahmet !
Göbeğinde yalancı şehrin, sahici belde;
Ona sor, gidenlerden kalan şey neymiş elde ?
Mezar, mezar, zıtların kenetlendiği nokta;
Mezar, mezar, varlığa yol veren geçit, yokta...
Onda sırların sırrı: Bulmak için kaybetmek.
Parmakların saydığı ne varsa hep tüketmek.
Varmak o iklime ki, uğramaz ihtiyarlık;
Ebedi gençliğin taht kurduğu yer, mezarlık.
Ebedi gençlik ölüm, desem kimse inanmaz;
Taş ihtiyarlar, servi çürür, ölüm yıpranmaz.
Karacaahmet bana neler söylüyor, neler !
Diyor ki, viran olmaz tek bucak, viraneler,
Zaman deli gömleği, Onu yırtan da ölüm;
Ölümde yekpare ân, ne kesiklik, ne bölüm..
Hep olmadan hiç olmaz, hiçin ötesinde hep;
Bu mu dersin, taşlarda donmuş sükûta sebep ?
Kavuklu, baş örtülü, fesli, baş açık taşlar;
Taşlara yaslanmış da küflü kemikten başlar,
Kum dolu gözleriyle süzüyor insanları;
Süzüyor, sahi diye toprağa basanları.
Onlar ki, her nefeste habersiz öldüğünden,
Gülüp oynamaktalar, gelir gibi düğünden.
Onlar ki, sıfırlarda rakamları bulmuşlar;
Fikirden kurtularak, ölümden kurtulmuşlar.
Söyle Karacaahmet, bu ne acıklı talih !
Taşlarına kapanmış, ağlıyor koca tarih !

menzioglu
Deneyimli üye
Deneyimli üye

Erkek
Mesaj Sayısı : 116
Ruh Halim : NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER Hosgor10
Kayıt tarihi : 03/06/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER Empty Geri: NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER

Mesaj tarafından menzioglu Paz Haz. 15, 2008 7:31 pm

SAKARYA TÜRKÜSÜ

İnsan bu su misali kıvrım kıvrım akar ya
Bir yanda akan benin öbür yanda Sakarya
Su iner yokuşlardan hep basamak basamak
Benimse alın yazım yokuşlarda susamak
Her şey akar su, tarih, yıldız, insan ve fikir
Oluklar çift birinden nur akar birinden kir
Akışta demetlenmiş büyük küçük kainat
Şu çıkan buluta bak bu inen suya inat
Fakat Sakarya başka yokuş mu çıkıyor ne?
Kurşundan bir yük binmiş köpükten gövdesine.
Çatlıyor yırtınıyor yokuşu sökmek için
Hey Sakarya kim demiş suya vurulmaz perçin?
Rabbim isterse sular büklüm büklüm burulur
Sırtına Sakarya’nın Türk tarihi vurulur
Eyvah eyvah Sakarya’m sana mı düştü bu yük
Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük!...
Ne ağır imtihandır başındaki Sakarya...
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?..
İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal
Hamallık ki sonunda ne rütbe var ne de mal
Yalnız acı bir lokma zehirle pişmiş aştan
Ve ayrılık, anadan, vatandan, arkadaştan
Şimdi dövün Sakarya dövünmek vakti bu an
Kehkeşanlara kaçmış eski günleri an
Hani yunus emre ki kıyında geziniyordu
Hani ardında çil çil kubbeler serpen ordu
Nerede kardeşlerin cömert nil, yeşil tuna
Giden şanlı akıncı ne gün döner yurduna?
Mermerlerin nabzında hala çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgar o sedayı Allah bir!
Bütün bunlar sendedir bu girift bilmeceler;
Sakarya kandillere katran döktü geceler...


Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin öz vatanında parya!


İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
Bir hayata çattık ki hayata kurmuş pusu
Geldi ölümlü yalan gitti ölümsüz gerçek;
Siz hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?
Kafdağı’nı assalar belki çeker de bir kıl
Bu ifritten sualin kılını çekmez akıl
Sakarya saf çocuğu masum Anadolu’nun
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun
Sen ve ben gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız
Rengimize baksınlar kandan ve çamurdanız!
Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma böyle gelmiş bu dünya böyle gider!
Sana kefendir yatak, sana tabuttur havuz
Sen kıvrıl ben gideyim son peygamber kılavuz


YOL ONUN VARLIK ONUN GERİSİ HEP ANGARYA
YÜZÜSTÜ ÇOK SÜRÜNDÜN AYAĞA KALK SAKARYA.....

menzioglu
Deneyimli üye
Deneyimli üye

Erkek
Mesaj Sayısı : 116
Ruh Halim : NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER Hosgor10
Kayıt tarihi : 03/06/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER Empty Geri: NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER

Mesaj tarafından menzioglu Paz Haz. 15, 2008 7:32 pm

zindandan mehmede mektup
zindan iki hece mehmedim lafta
baba katiliyle baban bir safta
birde geri adam boynunda yafta
halimi düşünüp yanma mehmedim
kavuşmak mı belki daha ölmedim

avlu.. bir uzun yol tuğla döşeli
kırmızı tuğlalar altı köşeli
bu yol da tutuktur hapse düşeli..
git ve gel ..yüz adım.. bin yıllık konak
ne ayak dayanır buna ne tırnak!

bir alem ki gökler boru içinde!
akıl olmazların zoru içinde
üst üste sorular soru içinde
düşün mü konuş mu sus mu unut mu
buradan insan mı çıkar tabut mu?

bir idamlık ali vardı asıldı
kaydını düştüler mühür basıldı
geçti gitti birkaç günlük fasıldı
ondan kalan boynu bükük ve sefil
bahçeye diktiği üç beş karanfil

müdür bey dert dinler bu gün maruzat
çatık kaş hükümet dedikleri zat
beni allah tutmuş kim eder azat
anlamaz yazısız, pulsuz, dilekçem
anlamaz ruhuma geçti bilekçem!

saat beş dedi mi bir yırtıcı zil
sayım var maltada hizaya dizil
tek yekün içinde yazıl ve çizil
insanlar zindanda birer kemmiyyet
urbalarla kemik mintanlarla et...

somurtuş ki bıçak nara ki tokat
zift dolu gözlerde karanlık kat kat..
yalnız seccademin yününde şefkat;
beni kimsecikler okşamaz madem
öp beni alnımdan sen öp seccadem

çaycı, getir ilaç kokulu çaydan!
dakika düşelim senelik paydan
zindanda dakika farksızdır aydan
karıştır çayını zaman erisin;
köpük köpük duman duman erisin!

peykeler duvara mıhlı peykeler:
duvarda başlardan yağlı lekeler,
gömülmüş duvara baş baş gölgeler...
duvar katil duvar, yolumu biçtin
kanla dolu sünger ....beynimi içtin...

sükut...kıvrım kıvrım uzaklık uzar;
tek nokta seçemez dünyada nazar.
yerinde mi acep ölü ve mezar?
yeryüzü boşaldı habersiz miyiz
güneşe göç varda kalan biz miyiz?

ses demir su demir ve ekmek demir...
istersen demirde muhali kemir
ne gelir ki elden kader bu emir...
garip pencerecik küçük daracık;
dünyaya kapalı allaha açık.

dua dua eller karıncalanmış
yıldızlar avuçta gök parçalanmış
gözyaşı bir tarla hep yoncalanmış
bir soluk bir tütsü bir uçan buğu
iplik ki incecik örer boşluğu.

ana rahmi zahir şu bizim koğuş
karanlığında nur yeniden doğuş
sesler duymaktayım davran ve boğuş
sen bir devsin, yükü ağırdır devin
kalk ayağa dimdik doğrul ve sevin!

mehmedim sevinin başlar yüksekte!
ölsekte sevinin eve dönsekte
sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
yarın elbet bizim elbet bizimdir!
gün doğmuş gün batmış ebed bizimdir!

menzioglu
Deneyimli üye
Deneyimli üye

Erkek
Mesaj Sayısı : 116
Ruh Halim : NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER Hosgor10
Kayıt tarihi : 03/06/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER Empty Geri: NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER

Mesaj tarafından Elif Ptsi Haz. 16, 2008 3:53 pm

Medeniyet söküp atmaksa baştaki ağı,

Sizden daha medeni afrika yamyamları

Eğer medeniyet açmaksa bedeni

Desenize, hayvanlar sizden daha medeni
Elif
Elif
YöNeTiCi
YöNeTiCi

Kadın
Mesaj Sayısı : 217
Ruh Halim : NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER Suskun10
Kayıt tarihi : 11/04/08

Karekter Aralığı
Karekter Adı:

https://elifinyeri.yoo7.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER Empty Geri: NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER

Mesaj tarafından Elif Ptsi Haz. 16, 2008 3:55 pm

BeKLeNeN

Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.

Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar?
Elif
Elif
YöNeTiCi
YöNeTiCi

Kadın
Mesaj Sayısı : 217
Ruh Halim : NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER Suskun10
Kayıt tarihi : 11/04/08

Karekter Aralığı
Karekter Adı:

https://elifinyeri.yoo7.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER Empty Geri: NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER

Mesaj tarafından Elif Ptsi Haz. 16, 2008 3:56 pm

BENDEDİR

Ne azap, ne sitem bu yalnızlıktan,
Kime ne, aşılmaz duvar bendedir,
Süslenmiş gemiler geçse açıktan,
Sanırım gittiği diyar bendedir.

Yaram var, havanlar dövemez merhem;
Yüküm var, bulamaz pazarlar dirhem.
Ne çıkar, bir yola düşmemiş gölgem;
Yollar ki, Allah'a çıkar, bendedir.
Elif
Elif
YöNeTiCi
YöNeTiCi

Kadın
Mesaj Sayısı : 217
Ruh Halim : NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER Suskun10
Kayıt tarihi : 11/04/08

Karekter Aralığı
Karekter Adı:

https://elifinyeri.yoo7.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER Empty Geri: NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER

Mesaj tarafından Elif Ptsi Haz. 16, 2008 3:58 pm

Öleceğiz, müjdeler olsun müjdeler olsun
Ölümüde öldüren Rabbe secdeler olsun!..

Necip Fazıl Kısakürek
Elif
Elif
YöNeTiCi
YöNeTiCi

Kadın
Mesaj Sayısı : 217
Ruh Halim : NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER Suskun10
Kayıt tarihi : 11/04/08

Karekter Aralığı
Karekter Adı:

https://elifinyeri.yoo7.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER Empty Geri: NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER

Mesaj tarafından Elif Ptsi Haz. 16, 2008 4:04 pm

Uyumak İstiyorum

İki yıldız arası göğe asılı hamak...
Uyku, uyku... Zamansız ve mekansız, uyumak.

Uyumak istiyorum; başım bir cenk meydanı;
Harfsiz ve kelimesiz düşünmek Yaradanı.

İlgisizlik, herşeyden kesilmiş ilgisizlik;
Bilmeyiş ki, en büyük ilme denk bilgisizlik.

Usandım boş yere hep gitmelerden, gelmelerden;
Bırakın uyuyayım, yandım kelimelerden!

Göz kapaklarımda gün, kapkara bir kızıllık;
Kulağımda tarihin çıkrık sesi, bin yıllık.

Bir yurt ki bu, diriler ölü, ölüler diri;
Raflarda toza batmış peygamberlerden bildiri.

Her gün yalnız namazdan namaza uyanayım;
Bir dilim kuru ekmek; acı suya banayım!

Ve tekrar uyuyayım ve kalkayım ezanla!
Yaşaya dursun insan, hayat dediği zanla...


NECIP FAZIL KISAKUREK
Elif
Elif
YöNeTiCi
YöNeTiCi

Kadın
Mesaj Sayısı : 217
Ruh Halim : NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER Suskun10
Kayıt tarihi : 11/04/08

Karekter Aralığı
Karekter Adı:

https://elifinyeri.yoo7.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER Empty Geri: NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER

Mesaj tarafından Elif Ptsi Haz. 16, 2008 4:13 pm

ANNEME MEKTUP...
Ben bu gurbet ile düştüm düşeli,
Her gün biraz daha süzülmekteyim.
Her gece, içinde mermer döşeli,
Bir soğuk yatakta büzülmekteyim.
Böylece bir lâhza kaldığım zaman,
Geceyi koynuma aldığım zaman,
Gözlerim kapanıp daldığım zaman,
Yeniden yollara düzülmekteyim.
Son günüm yaklaştı görünesiye,
Kalmadı bir adım yol ileriye;
Yüzünü görmeden ölürsem diye,
Üzülmekteyim ben, üzülmekteyim
Elif
Elif
YöNeTiCi
YöNeTiCi

Kadın
Mesaj Sayısı : 217
Ruh Halim : NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER Suskun10
Kayıt tarihi : 11/04/08

Karekter Aralığı
Karekter Adı:

https://elifinyeri.yoo7.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER Empty Geri: NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER

Mesaj tarafından sila27 Ptsi Haz. 16, 2008 6:20 pm

ÇİLE..

Gaiblerde bir ses geldi: Bu adam,
Gezdirsin boşluğu ense kökünde!
Ve uçtu tepemden birdenbire dam;
Gök devrildi, künde üstüne künde...

Pencereye koştum: Kızıl kıyamet!
Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı!
Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent,
Ok çekti yukardan, üstüme avcı

Ateşten zehrini tattım bu okun,
Bir anda kül etti can elmasımı.
Sanki burnum, değdi burnuna (yok)un,
Kustum, öz ağzımdan kafatasımı

Bir bardak su gibi çalkalandı dünya;
Söndü istikamet, yıkıldı boşluk.
Al sana hakikat, al sana rüya!
İşte akıllılık, işte sarhoşluk!

Ensemin örsünde bir demir balyoz,
Kapandım yatağa son çare diye.
Bir kanlı şafakta, bana çil horoz,
Yepyeni bir dünya etti hediye

Bu nasıl bir dünya, hikayesi zor;
Makâni bir satıh, zamanı vehim.
Bütün bir kainat muşamba dekor,
Bütün bir insanlık yalana teslim.

Nesin sen, hakikat olsan da çekil!
Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam!
Otursun yerine bende her şekil;
Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam!

Aylarca gezindim, yıkık ve şaşkın,
Benliğim bir kazan ve aklım kepçe,
Deliler köyünden bir menzil aşkın,
Her fikir içimde bir çift kelepçe.

Niçin küçülüyor eşya uzakta?
Gözsüz görüyorum rüyada, nasıl?
Zamanın raksı ne bir yuvarlakta?
Sonum varmış, onu ögrensem asıl?

Bir fikir ki sıcak yarad kezzap,
Bir fikir ki, beyin zarında sülük.
Selam sana haşmetli azap;
Yandıkça gelişen tılsımlı kütük.

Yalvardım: Gösterin bilmeceme yol!
Ey yedinci gök, esrarını aç!
Annemin duası, düş de perde ol!
Bir asâ kes bana, ihtiyar ağaç!

Uyku, katillerin bile çeşmesi;
Yorgan, Allahsıza kadar sığınak.
Teselli pınarı, sabır memesi;
Size şerbet, bana kum dolu çanak.

Bu mu, rüyalarda içtiğim cinnet,
Sırrını ararken patlayan gülle?
Yeşil asmalarda depreniş, şehvet;
Karınca sarayı, kupkuru kelle...

Akrep nokta nokta ruhumu sokmus,
Mevsimden mevsime girdim böylece.
Gördüm ki, ateşte, cımbızda yokmuş,
Fikir çilesinden büyük işkence.

Evet, her şey bende bir gizli düğüm;
Ne ölüm terleri döktüm, nelerden!
Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm,
Yetişir çektiğim mesafelerden!

Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz;
Yollar bir yumaktır, uzun ve dolaşık.
Her gece rüyamı yazan sihirbaz,
Tutuyor önümde bir mavi ışık.

Büyücü, büyücü ne bana hıncın?
Bu kükürtlü duman, nedir inimde?
Camdan keskin, kıldan ince kılıcın,
Bir zehir kıymak gibi, beynimde.

Lugat, bir isim ver bana halimden;
Herkesin bildiği dilden bir isim!
Eski esvaplarım, tutun elimden;
Aynalar söyleyin bana, ben kimim?

Söyleyin, söyleyin, ben miyim yoksa,
Arzı boynuzunda taşıyan öküz?
Belâ mimarının seçtiği arsa;
Hayattan mühacir; eşyadan öksüz?

Ben ki, toz kanatıi bir kelebeğim,
Minicik gövdeme yüklü Kafdağı,
Bir zerrecigim ki, Arş'a gebeyim,
Dev sancılarımın budur kaynağı!

Ne yalanlarda var, ne hakikatta,
Gözümü yumdukça gördüğüm nakış.
Boşuna gezmişim, yok tabiatta,
İçimdeki kadar iniş ve çıkış.

Gece bir hendeğe düşercesine,
Birden kucağına düştüm gerçeğin.
Sanki erdim çetin bilmecesine,
Hem geçmis zamanın, hem geleceğin.

Açıl susam, açıl! Açıldı kapı;
Atlas sedirinde mavera dede.
Yandı sırça saray, ilahi yapı,
Binbir avizeyle uçsuz maddede.

Atomlarda cümbüş, donanma, şenlik;
Ve çevre çevre nur, çevre çevre nur.
Içiçe mimari, içiçe benlik;
Bildim seni ey Rab, bilinmez bilinmez meşhur!

Nizam köpürüyor, med vakti deniz;
Nizam köpürüyor, ta çenemde su.
Suda bir gizli yol, pırılıtılı iz;
Suda ezel fikri, ebed duygusu.

Kaçır beni ahenk, al beni birlik;
Artık barınamam gölge varlıkta.
Ver cüceye, onun olsun şairlik,
Şimdi gözüm, büyük sanatkarlıkta.

Öteler öteler, gayemin malı;
Mesafe ekinim, zaman madenim.
Gökte saman yolu benim olmalı;
Dipsizlik gölünde, inciler benim.

Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök!
Heybem hayat dolu, deste ve yumak.
Sen, bütün dalların birleştiği kök;
Biricik meselem, Sonsuza varmak...

NECİP FAZIL KISAKÜREK
sila27
sila27
Deneyimli üye
Deneyimli üye

Kadın
Mesaj Sayısı : 74
Yaş : 43
Nerden : K.MARAŞ
Kayıt tarihi : 09/06/08

Karekter Aralığı
Karekter Adı:

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER Empty Geri: NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER

Mesaj tarafından sila27 Ptsi Haz. 16, 2008 6:28 pm

ANNECİĞİM
Ak saçlı başını alıp eline,
Kara hülyalara dal anneciğim!
O titrek kalbini bahtın yeline,
Bir ince tüy gibi sal anneciğim!

Sanma bir gün geçer bu karanlıklar,
Gecenin ardında yine gece var;
Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar,
Yaşlı gözlerinle kal anneciğim!

Gözlerinde aksi bir derin hiçin,
Kanadın yayılmış, çırpınmak için;
Bu kış yolculuk var, diyorsa için,
Beni de beraber al anneciğim!...

NECİP FAZIL KISAKÜREK
sila27
sila27
Deneyimli üye
Deneyimli üye

Kadın
Mesaj Sayısı : 74
Yaş : 43
Nerden : K.MARAŞ
Kayıt tarihi : 09/06/08

Karekter Aralığı
Karekter Adı:

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER Empty Geri: NECİP FAZIL'DAN ŞİİRLER

Mesaj tarafından sila27 Ptsi Haz. 16, 2008 6:32 pm

ANNEME

Anne girdin düşüme.
Yorganın olsun duam;
Mezarında üşüme.

Anlamam, anlatamam.
Düşen düştü peşime,
Artık vadeler tamam...

NECİP FAZIL KISAKÜREK
sila27
sila27
Deneyimli üye
Deneyimli üye

Kadın
Mesaj Sayısı : 74
Yaş : 43
Nerden : K.MARAŞ
Kayıt tarihi : 09/06/08

Karekter Aralığı
Karekter Adı:

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz