Sevgili seni unuttu dillerimiz UTANIYORUM....
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Sevgili seni unuttu dillerimiz UTANIYORUM....
UTANIYORUM…
Sevgili! Sen’i unuttu dillerimiz; utanıyorum
Sevgili! Sen’i unuttu ellerimiz utanıyorum
Sevgili! Sen’i unuttu kalplerimiz utanıyorum
Sevgili! Sen’i unuttu hâllerimiz utanıyorum
Sana acziyetimi dile getirmekten utanıyorum
Sana dil uzatan edepsizlerin kendilerinde bu cür’eti nasıl bulduklarını düşündükçe utanıyorum
Sen,
geceler boyu, gözü yaşlı, secdelerde “Ümmetî Ümmetî” nidâlarınla
ümmetinin affını, ümmetinin hayrını, ümmetinin necâtını Rabb Teâlâ
Hzlerinden dilenirken ve yalvarırken, almak için ümmetine şefaat etme
hakkını, gamsızlığımızdan, hayırsızlığımızdan dolayı utanıyorum
Hani
Sen, “Beni görmeden; bana inanan ve yolumda yürüyenler kardeşlerimdir”
demiştin Evet, biz de bu ahir zamanda Sen’i görmeden Sana îman ettik;
ancak teveccüh buyurduğun kardeşliğine layık olamadığımızdan utanıyorum
Bedir’de,
Uhud’da, Hendek’te dîn-i mübînin bizlere ulaşması ve nuru ile önümüzü
aydınlatması için en önde, yiğitler üstü yiğitçe kâfire korku salarken
Sen, korkaklığımızdan utanıyorum
Ağladığın zaman biz de
ağlamalıydık, içimizi ısıtan sözlerini duyduğumuzda, birbirimize
sarılmalıydık kardeşçe, yemin etmiştik, ALLAH’a söz vermiştik; ancak
şimdi hak yoldan çok uzak, Sen’den çok uzak kaldık utanıyorum
"Bunları
o mu söyledi?" "O söylediyse doğrudur!" diyen Sıddîk-ı Ekber'in
sadakâtini düşünüyorum, “Sen’i kendi nefsimden bile daha çok seviyorum
Yâ RasûlALLAH” diyen Hz Ömer’in sevgisini düşünüyorum, Sen’in yanında
melekleri bile kıskandıracak kadar edeb ve hayâ sahibi Hz Osman’ı
düşünüyorum, düşmanlarının Sen’i öldürmeye geldiğini bile bile yatağına
yatmaktan bir an bile tereddüt etmeyen Hz Ali’nin yiğitliğini
düşünüyorum, “Sana bir an dahi uymazsak helak olacağımızdan endişe
ederiz” diyen Ashabı’nın bağlılığını düşünüyor ve,
UTANIYORUM YÂ RASÛLALLAH!
Oysa biliyorduk;
Âlem
bahçe ise Sen’sin bahçıvan, bahçe bahçıvansız neye yarar ki?! Varlık
damarında dolaşan kansın, damar olsa kansız neye yarar ki?! Sen gülsün,
melekler Sen’in şeyda bülbülün, gül olmazsa bülbül neye yarar ki?! Sen
güzelliğin zirvesindesin, Sen olmadan güzel neye yarar ki ki?! Aşk
gazelinin şah beyti Sen’sin, Sen olmadan gazel neye yarar ki?!
Sen methedilmeye en layık olan insan, bizler sana bu ahir zamandan en müstesna methiyeler ile seslenmiştik;
Hani “Seni görmeyen göz neye yarar Yâ RasûlALLAH” demiştik, yüreğimizin en nadide seslenişi ile,
Hani
Sana “Mahşer günü Sen’i görmeyeceksem kör olsun bu gözler Yâ
RasûlALLAH” diye seslenerek hasretimizi, vuslat arzumuzu dile
getirmiştik,
Hani Sen bizim için bütün kemâllerin kemâli, cümle
cemâllerin cemâli, sevda âşıklarının visâli, Cemâl-i Cemîl’in mir’âtı,
her varlığın âb-ı hayatı, âşıklar haccının mikâtı idin
Ey, adı
dillere destan; ey, şânı semaya ulaşan; ey, Hakk’a en yakın olan; ey,
padişah-ı mülki hakîkat; ey, sırlar kapısının miftahı; ey, öten
bülbüllerin Senâsı; ey, dua edenlerin âmini,
UTANIYORUM, UTANIYORUM, UTANIYORUM YÂ RASÛLALLAH!!!
Ve Özür Diliyorum…
Sen’in getirdiğin İslâm'ın izzetini bir tarafa koyarak, nefsimizin izzetinin peşine düştük
Özür Diliyorum…
Sen’i unuttuk Ya RasûlALLAH! Getirdiğin Kitab’ı unuttuk, Sünnet’ini unuttuk
Özür Diliyorum…
Mekke'yi
fethedişinde, sana kan kusturanlar, can korkusundan tir tir
titriyorlarken, Sen Rabb’ine secde ettin ve onları affettin! Şimdi
Mekke müşriklerinin torunları Sen’in bu ihsanına küfrân-ı nimette
bulundular
Özür Diliyorum…
Size itaatten gafil olduk, Siz’i
kendi nefislerimizden daha fazla sevemedik, vuslat için gece gündüz
ağlayamadık, elhasıl yoluna “CAN” ortaya koyamadık
Özür Diliyorum…
ALLAH (cc) Kur’ân-ı Kerim’de size şöyle hitâb buyurdu:
“Habîb’im Sen emrolunduğun gibi istikamet sahibi ol, Sen’inle birlikte tevbe edenler de istikamet sahibi olsunlar” (Hud, 112)
Sen daima emrolunduğun gibi istikamet sahibi oldun, ancak biz istikamet sahibi olamadık
Özür Diliyorum…
Ve yine Hak Teâlâ Hzleri (cc);
“Kendilerini
iyi bir halde olduklarını zannedenler, dikkat edin onlar yalancı
(aldanmış)ların ta kendileridir” (Mücadele, 19) buyurdu, biz kulak ardı
ettik
Özür Diliyorum…
Evet, yâ RasûlALLAH! Sen’den binlerce kez özür diliyorum
Sen ki, şefkat Peygamberi’sin, Sen ki Taif’te Sen’i taşlayan kâfirlere bile kucak açansın,
Sevgili! Sen’i unuttu dillerimiz; utanıyorum
Sevgili! Sen’i unuttu ellerimiz utanıyorum
Sevgili! Sen’i unuttu kalplerimiz utanıyorum
Sevgili! Sen’i unuttu hâllerimiz utanıyorum
Sana acziyetimi dile getirmekten utanıyorum
Sana dil uzatan edepsizlerin kendilerinde bu cür’eti nasıl bulduklarını düşündükçe utanıyorum
Sen,
geceler boyu, gözü yaşlı, secdelerde “Ümmetî Ümmetî” nidâlarınla
ümmetinin affını, ümmetinin hayrını, ümmetinin necâtını Rabb Teâlâ
Hzlerinden dilenirken ve yalvarırken, almak için ümmetine şefaat etme
hakkını, gamsızlığımızdan, hayırsızlığımızdan dolayı utanıyorum
Hani
Sen, “Beni görmeden; bana inanan ve yolumda yürüyenler kardeşlerimdir”
demiştin Evet, biz de bu ahir zamanda Sen’i görmeden Sana îman ettik;
ancak teveccüh buyurduğun kardeşliğine layık olamadığımızdan utanıyorum
Bedir’de,
Uhud’da, Hendek’te dîn-i mübînin bizlere ulaşması ve nuru ile önümüzü
aydınlatması için en önde, yiğitler üstü yiğitçe kâfire korku salarken
Sen, korkaklığımızdan utanıyorum
Ağladığın zaman biz de
ağlamalıydık, içimizi ısıtan sözlerini duyduğumuzda, birbirimize
sarılmalıydık kardeşçe, yemin etmiştik, ALLAH’a söz vermiştik; ancak
şimdi hak yoldan çok uzak, Sen’den çok uzak kaldık utanıyorum
"Bunları
o mu söyledi?" "O söylediyse doğrudur!" diyen Sıddîk-ı Ekber'in
sadakâtini düşünüyorum, “Sen’i kendi nefsimden bile daha çok seviyorum
Yâ RasûlALLAH” diyen Hz Ömer’in sevgisini düşünüyorum, Sen’in yanında
melekleri bile kıskandıracak kadar edeb ve hayâ sahibi Hz Osman’ı
düşünüyorum, düşmanlarının Sen’i öldürmeye geldiğini bile bile yatağına
yatmaktan bir an bile tereddüt etmeyen Hz Ali’nin yiğitliğini
düşünüyorum, “Sana bir an dahi uymazsak helak olacağımızdan endişe
ederiz” diyen Ashabı’nın bağlılığını düşünüyor ve,
UTANIYORUM YÂ RASÛLALLAH!
Oysa biliyorduk;
Âlem
bahçe ise Sen’sin bahçıvan, bahçe bahçıvansız neye yarar ki?! Varlık
damarında dolaşan kansın, damar olsa kansız neye yarar ki?! Sen gülsün,
melekler Sen’in şeyda bülbülün, gül olmazsa bülbül neye yarar ki?! Sen
güzelliğin zirvesindesin, Sen olmadan güzel neye yarar ki ki?! Aşk
gazelinin şah beyti Sen’sin, Sen olmadan gazel neye yarar ki?!
Sen methedilmeye en layık olan insan, bizler sana bu ahir zamandan en müstesna methiyeler ile seslenmiştik;
Hani “Seni görmeyen göz neye yarar Yâ RasûlALLAH” demiştik, yüreğimizin en nadide seslenişi ile,
Hani
Sana “Mahşer günü Sen’i görmeyeceksem kör olsun bu gözler Yâ
RasûlALLAH” diye seslenerek hasretimizi, vuslat arzumuzu dile
getirmiştik,
Hani Sen bizim için bütün kemâllerin kemâli, cümle
cemâllerin cemâli, sevda âşıklarının visâli, Cemâl-i Cemîl’in mir’âtı,
her varlığın âb-ı hayatı, âşıklar haccının mikâtı idin
Ey, adı
dillere destan; ey, şânı semaya ulaşan; ey, Hakk’a en yakın olan; ey,
padişah-ı mülki hakîkat; ey, sırlar kapısının miftahı; ey, öten
bülbüllerin Senâsı; ey, dua edenlerin âmini,
UTANIYORUM, UTANIYORUM, UTANIYORUM YÂ RASÛLALLAH!!!
Ve Özür Diliyorum…
Sen’in getirdiğin İslâm'ın izzetini bir tarafa koyarak, nefsimizin izzetinin peşine düştük
Özür Diliyorum…
Sen’i unuttuk Ya RasûlALLAH! Getirdiğin Kitab’ı unuttuk, Sünnet’ini unuttuk
Özür Diliyorum…
Mekke'yi
fethedişinde, sana kan kusturanlar, can korkusundan tir tir
titriyorlarken, Sen Rabb’ine secde ettin ve onları affettin! Şimdi
Mekke müşriklerinin torunları Sen’in bu ihsanına küfrân-ı nimette
bulundular
Özür Diliyorum…
Size itaatten gafil olduk, Siz’i
kendi nefislerimizden daha fazla sevemedik, vuslat için gece gündüz
ağlayamadık, elhasıl yoluna “CAN” ortaya koyamadık
Özür Diliyorum…
ALLAH (cc) Kur’ân-ı Kerim’de size şöyle hitâb buyurdu:
“Habîb’im Sen emrolunduğun gibi istikamet sahibi ol, Sen’inle birlikte tevbe edenler de istikamet sahibi olsunlar” (Hud, 112)
Sen daima emrolunduğun gibi istikamet sahibi oldun, ancak biz istikamet sahibi olamadık
Özür Diliyorum…
Ve yine Hak Teâlâ Hzleri (cc);
“Kendilerini
iyi bir halde olduklarını zannedenler, dikkat edin onlar yalancı
(aldanmış)ların ta kendileridir” (Mücadele, 19) buyurdu, biz kulak ardı
ettik
Özür Diliyorum…
Evet, yâ RasûlALLAH! Sen’den binlerce kez özür diliyorum
Sen ki, şefkat Peygamberi’sin, Sen ki Taif’te Sen’i taşlayan kâfirlere bile kucak açansın,
akın_33- Deneyimli üye
-
Mesaj Sayısı : 141
Kayıt tarihi : 27/12/08
Geri: Sevgili seni unuttu dillerimiz UTANIYORUM....
RABBİM BİZ ACİZ KULLARINI AFFET İNŞALLAH
iclal- Deneyimli üye
-
Mesaj Sayısı : 117
Yaş : 34
Nerden : muğla
İş/Hobiler : kitap okumak
Ruh Halim :
Kayıt tarihi : 10/06/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz