filistinin sembolu zeytinn
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
filistinin sembolu zeytinn
Kur'an-ı Kerim'de "mübarek" yani bereketli olarak nitelendirilen zeytin Filistin'in sembolüdür. Bilindiği üzere zeytin dalı aynı zamanda barışın sembolü olarak kullanılmaktadır. Ne var ki barışa ve bütün beşeri faziletlere düşman olan Siyonist zihniyetin insanlık dışı saldırıları sebebiyle Filistin'de barışı sembolize eden zeytin de yara almıştır. İşgalci Siyonistler Filistin halkının bu mübarek ağacın bereketinden yararlanmalarını önlemek için her yola başvuruyorlar. Onların çabalarını boşa çıkarmak için Müslümanların bir şeyler yapmaları Filistin'de yürütülen çabalara el vermeleri gerekir. Bu dosya sizleri bu konuda bilgilendirecektir.
Zeytin dalı genellikle barış ve kardeşliğin sembolü olarak kullanılır. Zeytin aynı zamanda Kur'an-ı Kerim'de adı geçen hatta adına yemin edilen bir ağaç türüdür. Yüce Allah şöyle buyurur: "And olsun incire ve zeytine, Sina dağına, Ve şu güvenli beldeye!" Bazı tefsircilere göre burada kendilerine yemin edilen dört şeyden ilk üçü Filistin'e sonuncusu ise Kabe'nin bulunduğu harem beldesine delalet etmektedir. Çünkü incir ve zeytin ağaçları özellikle de zeytin tarih boyunca sürekli Filistin'in sembolü olagelmiştir. Sina dağı ise Filistin toprakları içinde yer alan ve Hz. Musa (a.s.)'ya ilk vahyin geldiği kutsal dağdır.
Kur'an-ı Kerim'in bir başka ayet-i kerimesinde zeytinden mübarek ağaç olarak söz edilir. Bu ayette zeytin ağacı aynı zamanda kutsal bir nurun kaynağı olarak tarif edilir ve şöyle buyurulur:
"Allah göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun örneği içinde çerağ bulunan bir kandil yuvası gibidir. Çerağ bir cam içindedir. Cam sanki inci gibi bir yıldızdır. O, doğuya da batıya da ait olmayan mübarek bir zeytin ağacından yakılır. Onun yağı neredeyse kendine ateş dokunmasa bile ışık verir. (Bu) nur üstüne nurdur. Allah dilediğini nuruna iletir. Allah insanlar için örnekler vermektedir. Allah her şeyi bilendir." (Nur, 24/35)
Allah bilir de, muhtemelen bu ağacın "mübarek" olarak nitelenmesi bereketinden ileri gelmektedir. Çünkü mübarek kelimesi kutlu anlamında kullanılsa da kelime kaynağı yönünden "bereketli" anlamına gelir. Kur'an-ı Kerim'de de genellikle bu anlamda kullanılır. Mescidi Aksa'nın çevresinin de böyle nitelenmesi bereketli olmasına işaret içindir.
Yüce Allah, Mescidi Aksa'yla ilgili ayet-i kerimede şöyle buyurur: "Kulunu, kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için bir gece Mescidi Haram'dan çevresini mübarek (bereketli) kıldığımız Mescidi Aksa'ya yürütenin şanı pek yücedir. Şüphesiz o duyandır, görendir." (İsra, 17/1)
Mescidi Aksa'nın etrafındaki toprakların bereketli vasfına lâyık görülmesinin sebeplerinden biri ve belki en önemlisi yukarıda da ifade ettiğimiz üzere bir başka ayette "bereketli ağaç" olarak nitelenen zeytin yönünden zengin olmasından ileri geliyordur. Bu yorum Kur'an-ı Kerim'de iki ayrı ayette, iki farklı şey için kullanılan mübarek yani bereketli nitelemesi arasındaki irtibatı da ortaya çıkarmaktadır.
Zeytin gerçekten, Yüce Allah'ın birçok yönden faydalı kıldığı oldukça bereketli bir ağaçtır. Yaprağından, ürününün çekirdeğine kadar her şeyinden istifade edilmektedir. İnsanlar çekirdeklerini gereği gibi değerlendirmeyi becerebilseler zeytinin çöpü çıkmayan ağaç olarak nitelendirilmesi isabetli olur. Diğer meyvelerden farklı olarak ürünü karın doyuran katık olarak ve oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Birçok yağ insan bedeninde kolesterol sorunlarına yol açarken zeytinyağı vücutta kolesterol dengesini sağlamaktadır. Bu yüzden zeytinyağı adeta ilaç gibi kullanılmaya lâyık bir yağdır. Elektriğin olmadığı dönemlerde zeytinyağı aydınlatmada kullanılan en önemli yakıtlardan biriydi. Bu yüzden olacak ki yukarıda verdiğimiz ve Yüce Allah'ın nurunu izahta gösterilen ışık örneğinin kaynağı olarak da mübarek zeytin ağacından söz edilir. Zeytini bereketli kılan en önemli vasıflarından biri de oldukça hızlı bir şekilde gelişmesi ve ürün vermesidir.
Bu bereketli ağacın Filistin'i sembolize etmesinin sebebi elbette ki topraklarının adeta zeytin ormanlarıyla kaplı olmasıdır. Asırlardan beridir Filistinlilerin en önemli geçim kaynakları zeytindir. Ama ne yazık ki işgalci Siyonist zihniyet, tüm beşeri faziletlere düşman olduğu gibi Allah'ın kullarına lütfettiği bereketlere de düşman olduğunu her hal ü kârda ortaya koyuyor. Bu yüzden Filistin topraklarında kundaktaki bebeklerden yetmişlik ihtiyarlara kadar insanları vahşice katlettiği gibi zeytin ağaçlarını da aynı vahşet üslubuyla katletmektedir. Soykırım uygulamasında sadece insanları değil zeytin ağaçlarını da hedef almaktadır.
Aksa İntifadası süreci içinde işgalci Siyonist güçlerin vahşi katliamları sebebiyle binlerce zeytin ağacı sökülüp atıldı. İşgalcilerin Rachel Corrie gibi barış gönüllülerini ezen araçları barışın sembolü olan zeytine de insaf etmeyerek binlercesini söküp savurdular.
Siyonist saldırganlar Filistin'i sembolize eden mübarek ağacı söküp etrafa savurmakla kalmıyor, sökemediklerinden de istifade edilmesini engellemeye çalışıyorlar. Bunun için muhtelif yollara başvuruyorlar. Bunların başında geleni ürünlerinin toplanmasını engellemektir. Örneğin işgal devleti 22 Ekim 2002 tarihinde bir askeri karar alarak Batı Yaka'daki Filistinli ziraatçıların zeytin ağaçlarının ürünlerini toplamasını yasaklamıştı. Bu kararın tek amacı tabii ki Filistinlilerin en önemli gelir kaynaklarını kurutmak suretiyle onları yoksulluğa ve açlığa mahkûm etmekti
Kur'an-ı Kerim'in bir başka ayet-i kerimesinde zeytinden mübarek ağaç olarak söz edilir. Bu ayette zeytin ağacı aynı zamanda kutsal bir nurun kaynağı olarak tarif edilir ve şöyle buyurulur:
"Allah göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun örneği içinde çerağ bulunan bir kandil yuvası gibidir. Çerağ bir cam içindedir. Cam sanki inci gibi bir yıldızdır. O, doğuya da batıya da ait olmayan mübarek bir zeytin ağacından yakılır. Onun yağı neredeyse kendine ateş dokunmasa bile ışık verir. (Bu) nur üstüne nurdur. Allah dilediğini nuruna iletir. Allah insanlar için örnekler vermektedir. Allah her şeyi bilendir." (Nur, 24/35)
Allah bilir de, muhtemelen bu ağacın "mübarek" olarak nitelenmesi bereketinden ileri gelmektedir. Çünkü mübarek kelimesi kutlu anlamında kullanılsa da kelime kaynağı yönünden "bereketli" anlamına gelir. Kur'an-ı Kerim'de de genellikle bu anlamda kullanılır. Mescidi Aksa'nın çevresinin de böyle nitelenmesi bereketli olmasına işaret içindir.
Yüce Allah, Mescidi Aksa'yla ilgili ayet-i kerimede şöyle buyurur: "Kulunu, kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için bir gece Mescidi Haram'dan çevresini mübarek (bereketli) kıldığımız Mescidi Aksa'ya yürütenin şanı pek yücedir. Şüphesiz o duyandır, görendir." (İsra, 17/1)
Mescidi Aksa'nın etrafındaki toprakların bereketli vasfına lâyık görülmesinin sebeplerinden biri ve belki en önemlisi yukarıda da ifade ettiğimiz üzere bir başka ayette "bereketli ağaç" olarak nitelenen zeytin yönünden zengin olmasından ileri geliyordur. Bu yorum Kur'an-ı Kerim'de iki ayrı ayette, iki farklı şey için kullanılan mübarek yani bereketli nitelemesi arasındaki irtibatı da ortaya çıkarmaktadır.
Zeytin gerçekten, Yüce Allah'ın birçok yönden faydalı kıldığı oldukça bereketli bir ağaçtır. Yaprağından, ürününün çekirdeğine kadar her şeyinden istifade edilmektedir. İnsanlar çekirdeklerini gereği gibi değerlendirmeyi becerebilseler zeytinin çöpü çıkmayan ağaç olarak nitelendirilmesi isabetli olur. Diğer meyvelerden farklı olarak ürünü karın doyuran katık olarak ve oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Birçok yağ insan bedeninde kolesterol sorunlarına yol açarken zeytinyağı vücutta kolesterol dengesini sağlamaktadır. Bu yüzden zeytinyağı adeta ilaç gibi kullanılmaya lâyık bir yağdır. Elektriğin olmadığı dönemlerde zeytinyağı aydınlatmada kullanılan en önemli yakıtlardan biriydi. Bu yüzden olacak ki yukarıda verdiğimiz ve Yüce Allah'ın nurunu izahta gösterilen ışık örneğinin kaynağı olarak da mübarek zeytin ağacından söz edilir. Zeytini bereketli kılan en önemli vasıflarından biri de oldukça hızlı bir şekilde gelişmesi ve ürün vermesidir.
Bu bereketli ağacın Filistin'i sembolize etmesinin sebebi elbette ki topraklarının adeta zeytin ormanlarıyla kaplı olmasıdır. Asırlardan beridir Filistinlilerin en önemli geçim kaynakları zeytindir. Ama ne yazık ki işgalci Siyonist zihniyet, tüm beşeri faziletlere düşman olduğu gibi Allah'ın kullarına lütfettiği bereketlere de düşman olduğunu her hal ü kârda ortaya koyuyor. Bu yüzden Filistin topraklarında kundaktaki bebeklerden yetmişlik ihtiyarlara kadar insanları vahşice katlettiği gibi zeytin ağaçlarını da aynı vahşet üslubuyla katletmektedir. Soykırım uygulamasında sadece insanları değil zeytin ağaçlarını da hedef almaktadır.
Aksa İntifadası süreci içinde işgalci Siyonist güçlerin vahşi katliamları sebebiyle binlerce zeytin ağacı sökülüp atıldı. İşgalcilerin Rachel Corrie gibi barış gönüllülerini ezen araçları barışın sembolü olan zeytine de insaf etmeyerek binlercesini söküp savurdular.
Siyonist saldırganlar Filistin'i sembolize eden mübarek ağacı söküp etrafa savurmakla kalmıyor, sökemediklerinden de istifade edilmesini engellemeye çalışıyorlar. Bunun için muhtelif yollara başvuruyorlar. Bunların başında geleni ürünlerinin toplanmasını engellemektir. Örneğin işgal devleti 22 Ekim 2002 tarihinde bir askeri karar alarak Batı Yaka'daki Filistinli ziraatçıların zeytin ağaçlarının ürünlerini toplamasını yasaklamıştı. Bu kararın tek amacı tabii ki Filistinlilerin en önemli gelir kaynaklarını kurutmak suretiyle onları yoksulluğa ve açlığa mahkûm etmekti
Tekrar Küçültmek İçin Tıklayınız! |
iclal- Deneyimli üye
-
Mesaj Sayısı : 117
Yaş : 34
Nerden : muğla
İş/Hobiler : kitap okumak
Ruh Halim :
Kayıt tarihi : 10/06/08
Geri: filistinin sembolu zeytinn
ellerine saglık canım biz müslümanların gafletidir filistin
bizler filistin için ne yaptık bence filistini tv,deki flim gibi ancak seyrettik ve kos cocaman bir hiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiç yaptık filistin için
allah bizleri afetsin
mariye-
Mesaj Sayısı : 5
Yaş : 34
Nerden : kıbrıs lefkoşe
Ruh Halim :
Kayıt tarihi : 22/10/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz