Elifîn Yeri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

âhiretin bâkî lezzetleri...

2 posters

Aşağa gitmek

âhiretin bâkî lezzetleri... Empty âhiretin bâkî lezzetleri...

Mesaj tarafından akın_33 Paz Ocak 25, 2009 11:27 pm

Nice kişiler vardır ki âhiret hayatına, lezzetlerine ve keyiflerine “uzak” diyerek tâlip olmazlar. Fakat aynı insanlar emekliliğe, bir apartman dairesine, bir parça toprak olan arsaya, bir kısım makam ve mevkîlere ömürlerinin sonunda ulaştıkları halde hiç gocunmazlar ve uzak demezler.
Hatta bu uğurda çekmedikleri çile, görmedikleri cefâ kalmaz. Çok büyük yatırımlarla, emeklerle, gayretlerle ve mücadelelerle ömür sermayelerinin tamamını harcayarak gece-gündüz demeden kan-ter içinde uğraşırlar. Bu uğurda âdeta güneşi tanımazlar, çocuklarına doymazlar, uykuya kanmazlar, âileleri ile gurbettekiler gibidirler. İşin çok ilginç yanı bu hedeflerini elde etme garantileri yoktur. Çokları tam “ulaştım” dediği anda “Bütün nefisler ölümü tadacaktır!” gerçeği ile karşılaşmıştır.
Bu kadar gayretle koşuşturmanın ve her şeyi bu uğurda harcamanın neticesi, eğer mümkün olursa beş on sene mutluluk ve çoğu zaman da ayın sonunu zor getiren bir maaştır. Emeklilik ikramiyesi ile eline geçecek olan da (eğer daha önce birikim varsa) orta halli bir araba veya iki gözlü bir apartman dairesidir. Fakat pek kısa bir zaman sonra biriktirdiği her şeyi bırakarak anne, baba, kardeş, hanım ve çocuk dâhil hiçbir dost ve yakının bulunmadığı yalnızlık ve gurbet diyarı olan mezaristana yapayalnız ve hazırlıksız olarak gitmek var!


Hâlbuki “uzak” denilen âhiretin bâkî lezzetleri ve menfaatleri ki her hak edene îman mukâbilinde bu dünya yüzü kadar bağlar ve saraylarla süslü, bâkî, daimî bir tarla ve mülkü kazandırıyor. Bu bâkî menfaatler ise bazen emeklilikten daha yakın, bazen onunla beraber, bazen de kısa zaman sonra elde ediliyor. Peki, bunları kazanmak için ödenmesi gereken fiyat nedir? Yalnız birkaç haramı terk etmek... Zaten helâl dairesi geniş ve keyfe kâfi olduğundan harama girmeye hiç lüzum yok. Her günde beş vakte taksim edilmiş toplam bir saate sığan namazı kılmak, yılın bir ayında yaklaşık 15 gün aç kalmak (Çünkü günün tamamını oruç tutarak geçirmiyoruz) gibi hafif ve az olan farzları yerine getirmekten ibarettir.
Neredeyse Cennet kadar uzak olan emekliliğe, tek bir daireye, arsaya, makam ve mevkîlere (bırakıp terk edileceği bilindiği halde) çok büyük yatırımlarla çok büyük gayretler sarf eden, âhiret hayatına uzak derse, “İnsanın kendi kendine yaptığını dünya toplansa ona yapamaz” sözünü doğrulamaz mı? Bu davranış haklı ve mantıklı bir hareket olur mu?
Bir hadis-i şerifte meâlen şöyle buyrulmuştur: Kabir Cennet bahçelerinden bir bahçe veyahut Cehennem çukurlarından bir çukurdur.

akın_33
Deneyimli üye
Deneyimli üye

Erkek
Mesaj Sayısı : 141
Kayıt tarihi : 27/12/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

âhiretin bâkî lezzetleri... Empty Geri: âhiretin bâkî lezzetleri...

Mesaj tarafından iclal Çarş. Ocak 28, 2009 11:28 am

Sen dünya vazifesini bitirenlere ölümle terhis

teskeresi veriyorsun. Bedenin kölesi ruhumuz,

ölümle hürriyetine kavuşuyor. Tezkere alan

askerler, hürriyetine kavuşan köleler nasıl

sevinirse, bizlere vuslatınla (ölümle) daha

ziyadesini nasip eyle. ((AMİNN))



âhiretin bâkî lezzetleri... Gununduasi_yol
iclal
iclal
Deneyimli üye
Deneyimli üye

Kadın
Mesaj Sayısı : 117
Yaş : 34
Nerden : muğla
İş/Hobiler : kitap okumak
Ruh Halim : âhiretin bâkî lezzetleri... Kaygil10
Kayıt tarihi : 10/06/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz