Elifîn Yeri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

EDEN BULUR...!

2 posters

Aşağa gitmek

EDEN BULUR...! Empty EDEN BULUR...!

Mesaj tarafından Elif Cuma Ocak 30, 2009 3:00 am

Eski zamanlarda, astığı astık kestiği kestik, karşı
tarafın sözünü dinlemeden, araştırmadan karar veren bir hükümdar vardı. Bu
hükümdar, bir gün hanımı ile sarayının geniş bahçesinde dolaşıyordu. Sarayın
bahçıvanı da, bahçenin bakımını yapıyordu. Bahçıvan, hükümdarın hanımı ile
beraber kendi tarafına doğru geldiğini uzaktan görünce, onu hanımının yanında
rahatsız etmemek için ortadan kaybolmak, görünmemek istedi. Fakat nereye giderse
gitsin, hükümdar kendisini görecekti.
Nasıl ortadan kaybolayım diye
düşünürken, altında bulunan ağacın üstüne çıkmak aklına geldi. Hemen bir hamlede
ağaca tırmandı. Yapraklarının arasına saklandı. Olacak ya hükümdar da hanımıyla
beraber o ağacın altına oturmaz mı? Hükümdarın hanımı ortalıkta kimse olmadığı
için kocasıyla rahat konuşuyordu.

Bir ara hanımı istirahat için sırt üstü
yere uzandı. Bu esnada, yukarı doğru bakınca yaprakların arasındaki bahçıvanı
fark etti. Derhal toparlanıp hiddetle bağırdı: “Seninle baş başa hiç
konuşamıyacak mıyım? Adamların hep bizi mi takip edecek? Bu ne haddini
bilmezliktir?”

Hükümdar şaşırdı, ne olduğunu anlayamadı: “Sultanım ne
oldu, sen demek istiyorsun? Birileri seni rahatsız mı etti?” Eliyle ağacın
üstünü gösterip: “Görmüyor musun, adam tepemize çıkmış bizi
dinliyor?”

Hükümdar, kafasını kaldırınca bahçıvanı gördü. Sesi
çıkabildiği kadar bağırdı: “Bre densiz bu ne cüret, çabuk in aşağı!” Adamın
dizlerinin bağı çözüldü. Eli ayağı tutmuyordu korkudan. Dallara tutunarak inecek
hâli kalmamıştı. Pat diye aşağıya düştü.

Bu arada hükümdarın sesini
işiten adamları da yanına gelmişti. Hükümdar: “Derhal bana celladı çağırın,
gelsin!” emrini verdi. Bu arada biraz kendine gelen bahçıvan doğrulup ayağa
kalktı. Eteklerine sarılıp özrünü beyan ederek hükümdardan affedilmesini talep
etti. Fakat nafile. Hükümdar adamlarına tekrar bağırdı:
- Nerede kaldı
cellat, gelmedi mi daha, şu adam hâlâ konuşuyor?

Bahçıvan dedi ki:
-
Hükümdarım, biliyorum ömrümün sonu geldi. Nasıl olsa beni öldürteceksiniz.
Ölmeden önce size önemli bir hadiseyi anlatmak istiyorum. Ne olur beni dinleyin.
Beni yine öldürtün, fakat dinledikten sonra öldürtün. Nasıl olsa beni dinlemekle
bir zararınız olmayacak. Bu hadise benim için önemli olduğu kadar sizin için de
önemlidir!.. Hayatınız ile ilgili.

Hükümdar, biraz yumuşamıştı. Bu önemli
hadiseyi merak etti. Kendisinin hayatı ile nasıl ilgili olabilirdi. Adamın
kaçacak hâli yoktu nasıl olsa. “Anlattıklarını dinleyeyim ondan sonra
öldürtürüm, gerçekten de belki benimle ilgisi vardır” diye düşündü. Adama
dönüp:
- Anlat öyleyse. Fakat beni oyalayıp ölümden kurtulmak istiyorsan
yanılıyorsun, boşuna uğraşma! ikazını da yaptı.

Bahçıvan anlatmaya
başladı: “Sultanım, benim babam da bir hükümdarın bahçesinde benim gibi
bahçıvandı. Çiçeklerin, ağaçların bakımı ile ilgilenirdi. Sarayın bahçesinde
değişik türden bir ceviz ağacı vardı. Her nedense bu ağaçta her sene bir tane
ceviz yetişirdi. Fakat tam olgunlaşıp koparılacak duruma gelince ceviz
kayboluyordu. Hükümdara bu cevizden yemek nasip olmamıştı. Üç sene üst üste
böyle devam edince, hükümdarın artık sabrı kalmamış, babamı yanına çağırıp
emrini bildirmiş:
- Eğer bu sene de cevize sahip olup, olgunlaşınca bana
getiremezsen, bilmiş ol ki kellen gidecek. Bunu kesin olarak böyle
bil!

Zavallı babam, artık gece gündüz cevizin başında nöbet tutuyor.
Ceviz ağacının altında yatıp kalkıyor. Devamlı gözü tek cevizde. Olgunlaşsa da
kopararak hükümdara götürsem ve ölüm kalım sıkıntısından kurtulsam diye
bekliyor.

Nihayet cevizin toplama zamanı gelir. Babamın artık gözüne uyku
girmiyor. Çünkü kafasının gitme tehlikesi var. Bir gün bakıyor ki, artık cevizin
tam koparma zamanı gelmiş. Sevinç içinde, tam koparacağı zaman, bir karga gelip
cevizi dalından kopardığı gibi uzaklaşır.

Babam arkasından koşar, bağırır
çağırır, fakat nafile. Gözü gibi baktığı ceviz gitti. Artık yapabileceği bir şey
kalmaz. Arkasından, “Benim sonumun gelmesine sebep oldun. Senin de sonun gelsin.
Bu yaptığın yanında kalmasın” diyerek beddua eder.

Bu sıra bir de bakar
ki, büyük bir kartal karganın peşine takılmış, pençesini attığı gibi karganın
işini bitirir. Babam aşağıdan kartala seslenir:
- Ey kartal, kimsenin yaptığı
yanına kalmaz. Senin de sonun yakındır. Sen de girdin sıraya!
Derken bir de
bakar ki, havada süzülerek uçmakta olan kartala bir avcı nişan almakta. Ve avcı
okunu kartala gönderir. Anında ok hedefine varıp kocaman kartalı pat diye yere
düşürür. Babam avcıya bağırır:
- Sen ne yaptın? Şimdi sen de girdin
sıraya!

Avcı, babamın sözünden pek bir şey anlamaz. Babam avcının yanına
yaklaşırken ben arkasından ilerliyordum. Babam birden avcıya bağırmaya
başladı:
- Aman kendine dikkat et! Yılan!..

Fakat daha avcı ne
olduğunu anlamaya fırsat kalmadan, büyük bir yılan avcının bacağına dolanıp
zehirini avcının bacağına boşalttı. Sonra da kıvrıla kıvrıla uzaklaşmaya
başladı. Babam yılanın arkasından bağırıyordu.
- Ey yılan sen de girdin
sıraya! Senin de sonun yakındır!

Ben olanların pek farkında değildim.
Benim yanımdan geçerek uzaklaşmakta olan yılanı görünce, elime geçirdiğim büyük
bir sopayı kaptığım gibi yılanın peşine takıldım. Babamın:
- Aman oğlum,
yapma evladım! demesine aldırmadan, yılanın başına elimdeki sopayı var gücümle
vurduğum gibi, yılanı oracıkta öldürdüm.

Bu hali gören babam perişan
olmuştu. Üzüntülü bir şekilde yanıma yaklaştı.
- Evladım, şimdi sen de sıraya
girdin. Niçin beni dinlemedin? diye üzüntüsünü bildirdi. Ama olan olmuştu. Artık
yapacak bir şey yoktu! “

Neticenin nereye varacağını merakla, heyecanla
bekleyen hükümdar, bahçıvanı öldürttüğü takdirde sıranın kendisine geldiğini
anlamıştı. Korkudan:
- Gözüme gözükme defol burdan! diye bahçıvana
bağırdı.

Böylece canını kurtarabilmişti bahçıvan. Tabii ki aynı zamanda
hükümdar da...
Elif
Elif
YöNeTiCi
YöNeTiCi

Kadın
Mesaj Sayısı : 217
Ruh Halim : EDEN BULUR...! Suskun10
Kayıt tarihi : 11/04/08

Karekter Aralığı
Karekter Adı:

https://elifinyeri.yoo7.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

EDEN BULUR...! Empty Geri: EDEN BULUR...!

Mesaj tarafından iclal Cuma Ocak 30, 2009 9:09 pm

Dilencinin biri durmadan gezer ve gittiği yerde:
— Kim ne ederse karşılığını mutlaka görür. Sanma ki, kötülük edenin kötülüğü yanına kalsın, der dururdu.
Mahallede bir kadın her gün onun bu sözlerinden bıkmıştı. Bir gün şuna bir kötülük yapayım da görsün bakalım herkes ettiğini bulacak mı? diye bir plân hazırladı. İhtiyar dilenci evinin önünden geçerken içine zehir koyarak hazırladığı böreği ona verip:
— Al bunu, senin için yaptım, dedi.
Dilenci çok memnun olmuştu. Nasıl bir şey olduğuna bile bakmadan torbasına doldurup günlerdir aç olan karnını doyurmak için köyün dışında bir çeşmenin başına gitti. Torbasından böreği çıkardı, tam yemeye hazırlandığı bir sırada karşıdan uzaklardan geldiği belli olan bir asker gelip:____
— Amca çok uzak yollardan geliyorum. Saatlerdir açım. Şu elindeki börekten bir miktar bana da versen de yesem olmaz mı? dedi.
İhtiyar dilenci, hiç tereddüt etmeden torbasından çıkardığı böreklerin tamamını askere verdi. Kendisi de torbasında günlerden beri sakladığı kuru ekmeğini yemeğe başladı. Zavallı asker afiyetle böreğin tamamını yedikten sonra çeşmeden de su içip adama dua ederek ayrıldı. Koşa koşa kendisini bekleyen annesine yetişmek üzere yola çıktı. Biraz sonra da eve geldi. Eve geldi ama öldüm, yandım diye de feryat etmeye başlamıştı. Annesi askerden gelen oğlunu bağrına basmış, sevinmesi gerektiği yerde üzülüyor, oğlunun bu hastalığının ne olduğunu anlamaya çalışıyordu:
— Oğlum ne oldu sana? Dokunacak bir -şey mi yedin yoksa? diye sormaya başlayınca, asker hiç zararlı bir şey yemediğini, sadece bir ihtiyarın yemek üzere torbasından çıkardığı böreği yediğini ve adamın merhametine hayran kaldığını söyledi.
Kadın:
— Eyvah oğlum! Seni ben zehirledim. Adamcağız eden bulur, diyordu. İşte ettiğimi buldum, diye ağlamaya yırtınmaya başladı ama, iş işten geçmişti.
Adamdan kurtulmak için böreğin içine çok zehir koymuştu. Onun için oğlu çok çekmeden biraz sonra öldü.
iclal
iclal
Deneyimli üye
Deneyimli üye

Kadın
Mesaj Sayısı : 117
Yaş : 34
Nerden : muğla
İş/Hobiler : kitap okumak
Ruh Halim : EDEN BULUR...! Kaygil10
Kayıt tarihi : 10/06/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz